İdare hukuku, birey ile devlet arasındaki ilişkilerin hukuk çerçevesinde yürütülmesini sağlayan en önemli alanlardan biridir. Kişilerin idarenin işlem, eylem veya ihmalleri nedeniyle zarar görmesi hâlinde başvurabilecekleri çeşitli dava türleri bulunur. Bu dava türlerinin başında tespit davaları ve tam yargı davaları gelmektedir. Her iki dava türü de idari yargı sisteminde özel fonksiyonlara sahiptir ve bireylerin hak arama özgürlüğünün güvence altına alınmasında kritik rol oynar.
Bu yazıda, idare hukukunda sıkça karşımıza çıkan tespit davası ve tam yargı davasını ayrıntılı ve anlaşılır şekilde ele alıyoruz.
İdari yargıda dava türleri temel olarak üç ana grupta toplanır:
İptal Davası – Hukuka aykırı idari işlemlerin ortadan kaldırılması için açılır.
Tam Yargı Davası – İdarenin işlem, eylem veya ihmali nedeniyle kişisel hakkı ihlâl edilen bireyin zararının tazmini için açılır.
Tespit Davası – Bir hakkın, hukuki ilişkinin veya idarenin hukuka aykırı davranışının tespit edilmesi amacıyla açılır.
İptal davası daha çok işlemin hukuka aykırılığını hedeflerken, tam yargı ve tespit davaları bireyin “hak ve menfaat korunması” önceliği üzerine kuruludur.
Tespit davası, kişi ile idare arasında var olan bir hukuki durumun tespiti amacıyla açılır. Zarar veya sonuç doğurucu işlem her zaman mevcut olmayabilir; bu nedenle amaç, idarenin davranışının hukuka aykırı olduğunun veya bir hakkın var olup olmadığının mahkemece belirlenmesidir.
İdarenin belli bir eyleminin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti
Kişinin bir hakkının idare karşısında var olup olmadığının belirlenmesi
Hukuki belirsizliğin ortadan kaldırılması gereken hâller
İdarenin işlem tesis etmediği veya hareketsiz kaldığı durumlar
Zarara yol açan bir sonuç doğmamış olsa bile hukuka aykırılık iddiası
Memuriyete girişte veya atanma talebinde hukuki durumun tespiti
İdarenin gerçekleştirdiği fiilî yol (hukuksuz el koyma) iddialarında hukuka aykırılığın tespiti
Bir idari sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin belirlenmesi
Tespit davası bir tazminat veya iptal davası değildir. Amaç:
➡️ Hukuki durumu açıklığa kavuşturmak
➡️ Sonradan açılacak tam yargı veya iptal davasına zemin hazırlamak
➡️ Hukuki koruma ve belirsizliğin giderilmesi
Tam yargı davası, idarenin işlem, eylem veya ihmali nedeniyle, kişilerin maddi ve manevi zararlarının tazmini için açılan davadır.
Bu dava türü, idarenin “kusurlu veya kusursuz sorumluluğu” ilkeleri kapsamında gelişmiştir.
İdarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle uğranılan zarar
İdarenin eylemi (fiilî davranış) sonucu ortaya çıkan zarar
İdarenin hareketsiz kalması sonucu hakkın ihlâl edilmesi
Hizmet kusuru
Kusursuz sorumluluk hâlleri: sosyal risk, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi, fedakârlığın denkleştirilmesi
Maddi tazminat
Manevi tazminat
Zararın doğrudan giderilmesi
Yoksun kalınan kazançların karşılanması
İdarenin sorumluluğunun belirlenmesi
Zorunlu idari başvuru şartları var olabilmektedir.
Zarar ile idarenin davranışı arasında illiyet bağı aranır.
Tam yargı davası iptal davasıyla birlikte de açılabilir.
| Özellik | Tespit Davası | Tam Yargı Davası |
|---|---|---|
| Amaç | Hukuki durumun belirlenmesi | Zararın giderilmesi (tazminat) |
| Sonuç | Belirsizlik giderilir | Tazminata hükmedilir |
| Zarar Şartı | Gerekmez | Zarar şarttır |
| Konu | İdari işlem/eylem hakkında hukuki durum | Maddi ve/veya manevi zarar |
| Sonraki Etki | Tam yargıya zemin oluşturabilir | Nihai çözümdür |
İdari yargı:
Devlet karşısında bireyi korur.
İdarenin işlem ve eylemlerini hukuka uygunluk denetimine tabi tutar.
Keyfiliğin önüne geçer.
Hak arama özgürlüğünü güvence altına alır.
Tazminat ve telafi mekanizmaları ile hukuki dengeyi sağlar.
Tespit ve tam yargı davaları da bu sistemin en önemli araçlarıdır.
Eğer idarenin bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle:
✔ Hak kaybı yaşadıysanız
✔ Maddi veya manevi zarara uğradıysanız
✔ Hukuki durumunuz belirsizse
✔ İdarenin hareketsiz kalması nedeniyle hakkınız engellenmişse
→ Tespit davası veya tam yargı davası, durumunuza göre en etkili hukuki çözümü sunar.
Her idari uyuşmazlığın niteliği farklı olduğundan, doğru dava türünün belirlenmesi ve sürecin sağlıklı yürütülmesi için uzman bir avukat desteği büyük önem taşır.